|
 |
|
 |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Murat Arabacı |
|
|
0 |
Hürriyet |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Sabah |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Amk |
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|
Vahap Özaltay ve Vefasızlık |
10 Haziran 2012 17:13 |
|
Orhan Berent'in kaleminden... |
Bugün efsane futbolcumuz Vahap Özaltay'ın ölüm yıldönümü. Camiamız nasıl anar bilmiyorum lakin günümüzün endüstriyel futbolunda artık kahramanların yeri kalmadı. Türkiye'de bu yıllar öncesinden hissedilmiş olacak ki camialar ve şehirler kendi bünyelerinden çıkan efsanelere hiç de layık olduğu gibi davranmadı. Onları aç bilaç süründürdü.
Örnek mi istersiniz. İşte Vahap Özaltay. Altay kongresinde öldüğünde cebinde sadece 375 kuruş vardı. Geride de 7 çocuk bırakmıştı. Peki ya öncesi. Tüm dünyada hüküm süren Nazizmin etkisiyle CHP içindeki İttihatçı artıkları teni siyah olduğu için ona milli formayı çok gördüler. Daha fazla milli olması sürekli engellendi. Halbuki komple bir sporcu olan Vahap Özaltay, 1932 Atina Balkan Olimpiyatlarında atletizm milli takımında görev almış ve 4x400 bayrak yarışında ilk turda koşmuştu. Bayrağı teslim ettiği kişi ise sonradan Türkiye İşçi Partisi ve Sosyalist Devrim Partisi genel başkanlığı yapacak olan Mehmet Ali Aybar'dı. Racing'de oynarken bir Türkiye turunda "Ben Türk takımlarına karşı oynamam" demiş ve zorla çıkarıldığı Fenerbahçe maçında topa ayağını bile değdirtmemişti. Böyle de milli duygulara sahip bir insandı. Tüm bu özelliklerine rağmen 1936 Berlin Olimpiyatlarına götürülmedi. Hitler siyah ırktan hoşlanmadığı için eski müttefik Almanlara yaranmak isteyen bizim yöneticiler Vahap'ı milli takıma almamıştı. Halbuki o Vahap ki, aynı yıl Racing yöneticilerinin "Fransa uyruğuna geç, yıllar boyu bu takımda oyna" teklifine olumsuz cevap vermiş, "Ben vatan haini olamam" demişti. Soyadı kanunu çıktığında da Altay soyadını almak istemiş ama kendi kulübü hiç bir kanuni engel olmamasına karşın, "Altay soyadını Fahrettin Paşa aldı, başkası almasın" bahanesine sığınmıştı. Ne yapsın o da Özaltay soyadını aldı.
Vahap'ı belki de en iyi anlayanlardan biri Sait Altınordu'dur. Öldüğünde uzun bir süre cenazesinin başından ayrılmayan Sait, belki de kendi başına gelecekleri önceden sezmişti. Nitekim önsezileri haklı çıktı. Vahap Özaltay gibi mensup olduğu camianın adını soyadı olarak alan Sait Altınordu'ya geçinmesi için ihtiyar haliyle Alsancak Stadı'nda gazoz sattırdık. Bu iki büyük isim küskün bir yürekle aramızdan ayrıldı bilir misiniz? Ben bilirim. İşte bu vefasız zihniyetin şimdi büyük bir iştahla Alsancak Stadı'nı yıkıp yerine AVM yapmak istemesini bazılarının da buna çanak tutmasını gayet doğal karşılıyorum. Hiç şaşırmadım. Tarih bizi hiç affetmeyecek beyler.
Not: 1965 yılı gazete küpurları için Fethi Aytuna'ya binlerce teşekkür.
|
|
9 yorum |
2074 tekil okunma |
|
|
|
|
|
|
|
Bu habere toplam 9 yorum yapýlmýþtýr. |
|
Yorum yazabilmek ve okuyabilmek için üye giriþi yapýnýz. |
|
|
|
|
|
|
|