|
 |
|
 |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Murat Arabacı |
|
|
0 |
Hürriyet |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Sabah |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Yeni Asır |
|
|
0 |
Amk |
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|
Taraftar Hikayeleri: Ahmet HatipoÄŸlu |
08 Ocak 2014 00:40 |
|
22 yıldır aralıksız maçlara gelen Ahmet Hatipoğlu ile birlikteyiz. |
Ahmet bey, bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde öğretim elemanıyım, yaşım 35. İzmir’de doğdum, Alsancak ortaokulu, Atatürk Lisesi ve Ege Üniversitesi, bu şekilde bir eğitim hayatı bana 22 yıldır aralıksız Altay maçlarına gitme imkanı verdi.
Nasıl Altaylı oldunuz?
Mahallede top oynarken her çocuk kendine bir takım seçerdi, ben ise İstanbul’un büyük takımlarını seçmek için diğer çocuklar gibi kavga etmek yerine, “Ben Altay olacağım” derdim ve bu hiç de zor olmazdı.
O zamanlar yaşım 11, kardeşim 7 yaşında, İzmir’de Ocak ayının sonlarıydı, Altay-Fenerbahçe maçı vardı. Babam çalışıyordu, kardeşim ben ve annem Atatürk Stadında kapalı tribünde yerimiz aldık, Fenerbahçe tribünündeydik, aslında bu bir taraftarlık değil bir maça gitme isteğinin sonucuydu, belki de etrafın, büyüklerin bu çocuk da “Fenerbahçeli olsun” planının bir parçasıydı, ama her şey planlandığı gibi olmuyordu bu hayatta.
80 dk maçta gol yoktu, Turhan’ın golüyle Fenerbahçe öne geçmiş, önümüzde oturan sonradan İstanbul’dan maça geldiğini öğrendiğimiz 2 kişiden biri beni sevinçle kucağına almıştı. Ancak ben aynı duyguları yaşamıyordum, tamamen bir hüzün çökmüştü üstüme, sonra bir gol daha ve sonra Rıdvan’ın unutulmaz o golü… İçim sıkılmıştı beni mutsuz eden bir şeyler vardı..Aramızda sadece 5-10 metre polis barikatı olan Altay taraftarının yaptığı tezahüratları dinliyordum, orda olmam gerektiğini hissediyor ama bir taraftan da korkuyordum, Tribünü destekleyen büyük ikili demir ayakların iç kısmına yerleştirmişti annem kardeşim ve beni, böylece atılan metal paralardan korunabiliyorduk..
Maç bitti, evimize gittik ve o günden sonra her hafta Altay’ın maçlarını takip etmeye başladım. Matematik defterimin arkasına fikstürü yazıp, skorları yazıyordum, o yılı averajla kümede kalarak bitiriyordu Altay ve ben büyük bir puan farkıyla Altay’lı oluyordum.
1992 yılında gitmeye başlamıştım maçlara ve o tarihten bugüne dek İzmir’de en fazla 3-4 maç kaçırmışımdır, mecburi sebeplerden dolayı. Bunlardan bir tanesi ise kaçırdığıma en çok üzüldüğüm maçtır. 94-95 sezonuydu, maç cumartesi günüydü ve ertesi gün ÖSS sınavı vardı. Annem kesinlikle maça gitmemem gerektiğini söylemişti, babam ise bir şekilde gideceğimi düşünüyor ve çok da üstelemiyordu. Nedense o gün “bir kere de anne sözü dinle” demiştim kendi kendime, kahveye gidip maçı seyrettim. Ve 1-1 giden maçta 89’da Tahir’in topun gelişine ceza sahası köşesinden müthiş sol ayak vuruşuyla top ağlarla buluştu, o anda tribünde olamamak çok kötü bir duyguydu, o maçı 2-1 kazandık ve unutamadığım bir maç olarak yer aldı tarihte. Bunun yanında Ankara ve İstanbul’da playoff larda yaşadığım o duyguları unutamıyorum, o muhteşem taraftar o ne büyük bir hüzün…
Altay sizin için ne anlam ifade ediyor?
Altay adı ve sevgisi benim için her zaman bir saygınlık ve bir gelenek anlamı taşımıştır. Kendi değerleri olan ve kendi kendine yetebilen bir kulüp olduğunu düşünmüşümdür. İzmirli isen İzmirlisindir demenin kısa yolu olmuştur, Alsancak olmuştur, medeniyet olmuştur, Alsancak stadı demektir Altay, BÜYÜK kelimesinin arkasından gelebilecek tek spor kulübü demektir.
Sizce Altay nasıl kurtulur?
ALTAY hepimizin görmek istediği yerlerde yer alacaksa bu kısa vadeli bir planla olmaz, yıllar sürecek bir plan yapılmalıdır, altyapı fabrika gibi işlemeli zamanla takım ruhu ve Altay bilinci kulubün her bireyine işlemelidir. Süreklilik olmalıdır ve içimden adımıza bir ön ek vs. eklenmesi gelmese de bir sponsor bulunmalıdır. Ayrıca kanımca en büyük sorun tribündür, takımla bu kadar içiçe bir stada sahipken 15m uzaklıktan topçuya küfür edip bela okumak vs. gibi hareketler kesinlikle kabul edilemez, bu tribünler stres atıp ona buna küfür yağdırma yeri değildir, olmamalıdır, bu durum muhakkak engellenmelidir, taraftar; taraftarlığın ne olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir, Çünkü burası Alsancak, burası Büyük Altay...
Saygılarımla
YSKA olarak Ahmet beye teşekkür eder, Altay gibi nice şanlı şerefli yıllar dileriz.
Taraftar Hikayeleri Serisi:
Ahmet HatipoÄŸlu
Serkan Dinçtütüncü
Ünal Nişli
Kendi hikayelerini anlatmak isteyen taraftarlarımız aşağıdaki soruları cevaplayarak yska35@gmail.com adresine e-mail olarak gönderebilirler. Gelen cevaplar sıraya konularak sitemizde yayınlanacaktır.
1) Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
2) Nasıl Altaylı oldunuz?
3) Altay'la ilgili güzel anılarınız, unutamadığınız futbolcu veya maçlar hangileri?
4) Altay sizin için ne ifade ediyor?
5) Altay nasıl kurtulur? (Bu soru isteğe bağlı)
|
|
4 yorum |
2610 tekil okunma |
|
|
|
|
|
|
|
Bu habere toplam 4 yorum yapýlmýþtýr. |
|
Yorum yazabilmek ve okuyabilmek için üye giriþi yapýnýz. |
|
|
|
|
|
|
|