ilaç rehberi enerji
Altay
�ye Giri�i
Ãœst Ãœste 2. Galibiyet 05 Aralık 2016  
0
OlaÄŸanüstü Kongre Yapıldı 05 Aralık 2016  
0
ÖzlediÄŸim Altay... 28 Kasım 2016  
0
Tribünümüzden Kötü Haber 21 Kasım 2016  
0
Düşüş devam ediyor 13 Kasım 2016  
0
 
Altay 9 Günde Telafi Edecek 25 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Hedefim 3. Åžampiyonluk 25 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Güven geri geldi devamı da gelsin 24 Ekim 2016  
0 Murat Arabacı  
3 Puan Özlemi Sonlandı 24 Ekim 2016  
0 Hürriyet  
Atakan Mucizesi 24 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay Galibiyeti Unuttu 17 Ekim 2016  
0 Sabah  
Altay'da Kan Kaybı Sürüyor 17 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay'da TurmuÅŸ Devri 12 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay Büyük Fırsat Tepti 18 Ocak 2016  
0 Yeni Asır  
Altay'ın Ä°stanbul Kabusu 14 Ocak 2016  
0 Amk  
   
Bizden Haberler

Avrupa'nın 5 Büyük Ligine Bir Bakış

21 Temmuz 2013 00:05  
Alt liglerde olsak da Dünya futbolunda olup bitenleri takip edebilmek adına sizlere Avrupa’nın 5 büyük ligi üzerine yaptığımız incelememizi sunuyoruz.

En son 1998 yılında Inter-Toto Kupası ile yer alabildiğimiz Avrupa’ya o tarihlerden beri yaklaşamaz olduk. 1980-81 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda karşılaştığımız Benfica Avrupa’da fırtınalar estirirken kulübümüz düştüğü çukurdan taraftarları ve camiasının desteğiyle çıkmaya çalışıyor. Dünya’da olup biteni takip edebilmek adına sizlere Avrupa’nın 5 büyük ligi üzerine yaptığımız incelememizi sunuyoruz.










Değerlendirmemize maçlara çekilen ortalama seyirci sayısıyla başlıyoruz. Avrupa’nın ilk beş ligine baktığımızda maç başına düşen seyirci ortalamasında Almanya açık ara önde. Bundesliga’da maç başına 42.000 seyirci çeken Almanya’yı 35.000 kişi ile İngiltere Premier League izlerken, İspanya’nin Primera División‘u ise ancak üçüncü sırada yer bulabiliyor. Bu ülkeleri yaklaşık 22.000 seyirci ile İtalya ve 19.000 seyirci ile Fransa izliyor.






Bilet fiyatlarında maç başına 22 dolar ile Almanya en büyük beş Avrupa ligi arasında en ucuz bilete sahip ülke. En pahalı biletler ise 45 dolar ile İngiltere’de satılırken 41 dolar ile İspanya en pahalı 2. ülke ünvanına kavuşuyor.

Avrupa’nın ve aynı zamanda Dünya’nın en önemli liglerinin gelir kaynaklarına bakarak bir inceleme yaptığımızda ise Premier League’in 2010/11 sezonundaki 2.5 milyar euro’luk gelirlerinin %52’sinin televizyon gelirleri olduğunu görüyoruz. Diğer en önemli kaynaklar 24%‘er paya sahip sponsorluklar ve maç günü gelirleri. Bundesliga’da ise oranlar daha farklı. Sponsorluk ve televizyon gelirleri %30’arlık paylarıyla bütçenin en önemli kısmını oluştururken maç günü gelirleri %23’e ulaşıyor. İspanya her ne kadar geçtiğimiz yıllarda dünya futboluna yön vermiş ve Ronaldo, Messi gibi Dünya’nin en önemli yıldızlarını bünyesinde barındırmış olsa da İngiltere’nin yanına bile yaklaşamıyor. 2010/11 sezonunda 1.8 milyar euro gelir elde edilen bu ligde tv gelirleri toplam gelirlerin içinde %45 ile en önemli kaynak grubunu oluşturuyor. Bize benzer bir yapı gösteren İtalya’da ise maç günü gelirleri sadece %13’te kalırken tv gelirleri %60’lik pay ile 5 büyük lig arasında o ülke için en büyük paya sahip.







Taraftar başarı ister

Avrupa’nın en büyük kulüplerinden Inter, Chelsea ve Paris Saint-Germain‘i incelediğimizde sportif başarısının tribünlere daha çok taraftarı çekmede ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Inter Milan kulübü 2007-08’den 2012-13 sezonuna kadar geçen altı yıllık süreçte elde ettiği her şampiyonluktan sonra maçlara gelen taraftar sayısını arttırıyor, en yüksek rakamı ise maç başına 59.484 seyirci ile Avrupa’da kazanılan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğundan sonraki 2010-11 sezonunda elde ediyor. Bu sezon ve bir sonraki sezonda elde edilen başarısız sonuçlar ise bir sonraki sene bu rakamı 45.000’lere kadar düşürüyor.

Bir Londra kulübü olan Chelsea için 2001-2008 arasındaki yılları baz aldığımızda yine en yüksek rakamlara şampiyonluklar döneminde ulaşıldığını gözlemliyoruz. Bu dönemde Chelsea yaklaşık 42.000 seyirci çekmeyi başarıyor.

Fransa’nin en güçlü takımlarından Paris Saint-Germain 2010-11 sezonunda ortalama 29.000 kişiyi stadyumlara çekerken kulübün Fransa şampiyonluğuna ulaştığı 2012/13 sezonunda ise maç başına tam 43.000 kişi tribünleri dolduruyor.


En sağlıklı ekonomi Almanya’da

5 büyük ligin finansal durumlarına baktığımızda ise Almanya’nın genel ekonomik yapısını futbola da yansıttığını görüyoruz. İngiltere’nin en zengin lige sahip olmasına karşın borçlarının büyüklüğü kafalarda geleceğe dair soru işaretlerinin olmasına yol açıyor.

Avrupa’da her yıl gelirlerin artmasına rağmen futbolcu maaşlarının sürekli artması nedeniyle düzenli kar eden ligler sadece Almanya ve İngiltere olarak kalıyor. Karlılık oranlarında Bundesliga %9 ile en yüksek rakama sahip. İngiltere’de bu oran %3 iken Fransa’da ise -%9,3 düzeyinde. Asıl ciddi fark ise özsermaye oranlarında ortaya cıkıyor. Almanya’da bu oran %36’lara ulaşırken İngiltere’de ise sadece %4.

Futbol sektöründe bir kulübün yıllık bütçesinin en önemli göstergelerinden olan futbolcuların maaş ve primlerinin kulübün toplam gelirine olan oranına baktığımızda Alman kulüpleri yine açık ara en disiplinli ve sağlıklı bütçeye sahip. Almanya’da toplam gelirin yüzde 51‘i futbolcuların maaş ve primlerine ayrılırken İtalya’da bu oran %73’lere kadar çıkıyor. Türkiye’deki kulüplere baktığımızda ise bu oranın çok daha yüksek olduğunu, FIFA’nin üst limit olarak gösterdiği %70-80’lerin bile kimi kulüplerce aşıldığını üzülerek belirtelim.






Özetle Avrupa futbolunda Almanya’nın gösterdiği çıkışın önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Sadece finansal değil, aynı zamanda altyapı alanındaki çalışmalarıyla da Dünya’nın bir çok ülkesine örnek oluşturan Almanya’yı şike yapan kulüpleri cezalandırmayan, finansal açıdan güçsüz Anadolu kulüplerini ezip İstanbul kulüplerini kollayan, politik alanda kendinden olmayanı cezalandıran bir anlayışla kısa sürede yakalamamız mümkün gözükmüyor.

Avrupa futboluna dair raporumuzu öncelikle Altay, daha sonra da Türk futbolu üzerine de yapabilmek isterdik. Ancak maalesef ülkemizde bu konuda bilimsel araştırmalar çok az ve 3-4 kulübün dışındakilerin istatistiklerine ulaşmak hemen hemen imkansız. Genel kurulumuzda okunan ve daha sonradan sitemizde de yayınlanan denetim kurulu raporu gibi örneklerin önümüzdeki dönemde daha da artmasını umuyor, son transferlerimizde olduğu gibi aktif olarak kullanılan bir web sitesi ve önümüzdeki dönemde de taraftarını her konuda bilgilendiren bir kulüp olmayı diliyoruz.
 



1 yorum 1874 tekil okunma
    Bu habere toplam 1 yorum yapýlmýþtýr.
    Yorum yazabilmek ve okuyabilmek için üye giriþi yapýnýz.