ilaç rehberi enerji
Altay
�ye Giri�i
Ãœst Ãœste 2. Galibiyet 05 Aralık 2016  
0
OlaÄŸanüstü Kongre Yapıldı 05 Aralık 2016  
0
ÖzlediÄŸim Altay... 28 Kasım 2016  
0
Tribünümüzden Kötü Haber 21 Kasım 2016  
0
Düşüş devam ediyor 13 Kasım 2016  
0
 
Altay 9 Günde Telafi Edecek 25 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Hedefim 3. Åžampiyonluk 25 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Güven geri geldi devamı da gelsin 24 Ekim 2016  
0 Murat Arabacı  
3 Puan Özlemi Sonlandı 24 Ekim 2016  
0 Hürriyet  
Atakan Mucizesi 24 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay Galibiyeti Unuttu 17 Ekim 2016  
0 Sabah  
Altay'da Kan Kaybı Sürüyor 17 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay'da TurmuÅŸ Devri 12 Ekim 2016  
0 Yeni Asır  
Altay Büyük Fırsat Tepti 18 Ocak 2016  
0 Yeni Asır  
Altay'ın Ä°stanbul Kabusu 14 Ocak 2016  
0 Amk  
   
Güven geri geldi devamı da gelsin 24 Ekim 2016  
Yorum 0 Murat Arabacı  
Kelime oyunu 01 Mayıs 2015  
Yorum 0 Murat Arabacı  
Büyük Her Yerde Büyüktür, Ligi Farketmez 22 Nisan 2015  
Yorum 0 Devrim Gürkan  
Altay’ı bu duruma düşürenler utansın 21 Nisan 2015  
Yorum 0 Mutlu Yılmaz  
AltayÂ’a yazık ettiniz 21 Nisan 2015  
Yorum 0 Tolga Ersarı  
   
 
31 AÄŸustos 2014
Aybars Akoðlu Aybars Akoðlu
Sen Olmadan EksiÄŸiz

    1999 yılıydı. Ege Ãœniversitesi Hastanesi Psikiyatri kliniÄŸinde çömez bir asistan olarak görev yapıyordum. Z. Ä°sminde mühendislik fakültesi öğrencisi paranoid ÅŸizofreni tanılı bir hastanın takip ve tedavi sorumluluÄŸu bana verilmiÅŸti. Z. çok zeki biriydi. Sürekli bana ÅŸunu söylüyordu 'Paranoyak olmam takip edilmemi engellemez. Kabul ediyorum ben bir paranoyağım ama telefonlarım dinleniyor, takip ediliyorum'. Meslek hayatım boyunca deÄŸerli hocalarımın yanında hastalarımdan da bir ÅŸeyler öğrenmek her zaman beni mutlu etti ve hala da hastalarımdan her gün yeni bir ÅŸeyler öğrenip, kendimi geliÅŸtirmeye çalışıyorum. Meslek hayatımın ilk hastalarından biri olan Z.'nin söyledikleri de her zaman aklımda oldu. Aradan yıllar geçtikten sonra ben dahil ülkedeki birçok vatandaşın acaba telefonum dinleniyor mudur şüphesi sonrası ülkenin en yetkin otoritesi görünümünde olan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın bile telefonlarının dinlendiÄŸinden yakınması bana yine Z.'yi anımsattı.

O yıllarda Altay Süper Lig'de en çok yer almış dördüncü takım. Tüm oynanmış liglere sadece iki defa iştirak edememiş. Etrafımdaki herhangi biri; sadece 15 yıl sonra Altay sezon açılış maçını Menemen'de; Karşıyaka sezon maçlarını Buca'da, İzmir'i en üst düzeyde temsil eden takımlardan biri de maçlarını Manisa'da oynamak zorunda kalacak dese muhtemelen akıl sağlığından şüphe eder, ya da İzmir'e karşı savaş açılacağından ve yok edileceğinden endişe duyardım. Maalesef İzmir'e karşı bir düşman olmasa da bir zihniyet savaş açtı ve İzmir'e ait olan her şey elinden alınmaya gayret ediliyor.
Bu yazıyı gazeteye teslim ettiğim günde Altay taraftarı ve İzmir'in değerlerini korumaya gayret eden kişiler belki de dünya futbol tarihinde ilk defa gerçekleşecek bir eyleme hazırlanıyor. Altay takımı şehirden 42 km uzakta bir ilçede maç oynamaya mecbur bırakılmışken, uğrunda binlerce km yol gitmekten çekinmeyen büyük taraftarı tarihlerine; değerlerine sahip çıkarak bugünkü karşılaşmada takımlarını belki de ilk defa fiziksel olarak yalnız bırakmış görünecek. Onlar bugün; her zamanki gibi maç saatinde kulübün kalbinde Alsancak Stadında tribünlerde yerini alarak; Altay'a ve İzmir'e her koşulda sahip çıkacaklarını haykıracaklar.

12 Eylül darbesi sonrası tüm sivil toplum örgütleri üzerine baskı uygulanırken, futbolun bir afyon gibi topluma sunulması ve taraftar hareketlerine nispeten özgürlük sağlanması bugün Gezi direnişinde gözlemlediğimiz gibi en etkin örgütlü eylemlerin taraftarlarca yapılmasına zemin hazırladı. Altay Alsancak Stadı için de camianın önde gelenleri, şehri yöneten yöneticiler sessiz ve çaresiz kalmışken Altay 1914 Taraftarlar Derneği zekice, yüreklice ve fedakarca bir eylemi hayata geçirerek ülke gündemine Alsancak Stadını sokmaya gayret ediyorlar.

Geçmişte Altay camiasının yaşadığı erozyonu İzmirli başka camialarda da görmüştük. İnsanların kişisel hırs ve kavgaları kulüpleri çıkmazlara sokmuştu. İzmirspor bu kavgalar neticesinde bugün hiç hak etmediği yerlerde geziniyor. Altınordu ve Göztepe ise şirketleşerek yok oluşun önüne geçmeye çalıştı. Altınordu yıllarca yok olma sınırında gezindi durdu ve sonunda futbol tutkunu bir başkanın öncülüğünde hayata döndü. Göztepe'de ise yiğidi öldürüp hakkını vermemiz gerekir. Yok olmaya yüz tutan kulüplerine Yenidoğanlı İsmail isimli taraftar lideri ve arkadaşları öyle bir marka değeri kattı ki, Göztepe alıcılar için bir cazibe olmayı başardı. Bu süreçte İsmail ve arkadaşlarının İzmir'in yarısında Göztepe ismini yazmadıkları tek taş bırakmadıklarını, kendi takımları için ses getirecek eylemler yapmaktan hiç vazgeçmediklerini hatırlatırım.

Altay camiası da son on yılın erozyonu içerisinde giderek küçüldü ve gücünü yitirdi. Bugün Altay Taraftar Derneği öncülüğünde Altay markası yaşatılmaya ve değer kazandırılmaya gayret ediliyor. Onların bu çabalarını alkışlamak Altaylı olarak, futbolu seven hatta İzmirliyim diyenler için bir görev olmalıdır. Bu mücadelede onların yanında olmak hepimizin sorumluluğu olmalıdır. Altaylı ol ya da olma İzmirliyim diyorsan bu mücadelede sen yoksan bir kişi eksiğiz demektir. Unutma ki, yoksa sıra sana ve senin değerlerine de gelecek...
Yorum 0 yorum Okunma 303 tekil okunma
Haberi Paylaþ
 
    Bu habere henüz yorum yapýlmamýþ.
    Yorum yazabilmek ve okuyabilmek için üye giriþi yapýnýz.